Jacques
Prévert, 4 Şubat 1900’da Fransa’nın Neuilly-sur-Seine kentinde doğmuştur. Palores
adlı yapıtında ki kelime oyunlarıyla büyük ün kazanmıştır. Toplumsal umut ve aşk üzerine baladlarıyla
tanınmış, 1930'ların ve 1940'ların önde gelen senaryo yazarlarından olmuştur.
Prévert’te doğa sevgisi adeta yer etmiştir. Ve şiirlerini doğanın diliyle
aktarmıştır. La Fontaine etkisi büyük ölçüde görülür. Kimi zaman iki
salyangozla yazar şiirini kimi zaman kar küreyicilerinin arasında belli eder
kendini… Bir sınıftaki çocukla pencereye konan bir kuşu ele alır ve ikisinden
çok şey çıkarır. Şiirlerinde kendi kendine konuşma havası da vardır. Sabahattin
Eyüboğlu, Prévert’in şiirlerini çevirdikten sonra şöyle açıklar:
“Prévert’si ozanlar
Fransız Edebiyatı’nın çağdan çağa gelişen ve Fransız halkının bam teline
dokunan kanadıdır.”, der ve bu sözünden sonra La Fontaine, Villon ve Verliane’i
örnek verdikten sonra devam eder:
“Başlarına uyruk,
uçarı, haşarıdır hepsi. Ele avuca sığmaz, bağlasan durmaz, kural mural dinlemez,
hiçbiri zora, Tanrı zoruna bile boyun eğmezler. Yalnız sevgi dizginleyebilir
onları ama sevgide dizgin nedir bilmez.”, diyerek devam eder ve Prévert
çevirilerini büyük bir istekle yaptığını şu sözleriyle belirtir: “Prévert’i
Türkçe söylemeye çalışmak büyük bir zevk oldu benim için.”
Eyüboğlu’nun belirttiği gibi her
ne kadar yazması zevk vermişse okuması da o kadar keyiflidir. Prévert’in
Türkçeye çevrilmiş şiirleri “Şiirler(1963), Seçme Şiirler(1980)” olarak yayımlanmıştır.
Türkçeye çevrilmiş diğer yapıtları arasında “Sisler Rıhtımı, Haylaz Çocuklara
Öyküler, Ay Operası, Harikalar Tablosu, Cin Sıpa” sayılabilir. Sanıyorum
Prévert’in en bilinen şiiri Paris At Night’tır ve şiir şöyledir:
“Üç kibrit
çaktım karanlıkta arka arkaya
Birincisi yüzünü görmek için toptan
İkincisi gözlerini görmek için
Üçüncüsü ağzını görmek için
Sonra kararttım dünyayı
Hatırlamak için bütün bunları
Kollarımda sıkarak seni. “
Birincisi yüzünü görmek için toptan
İkincisi gözlerini görmek için
Üçüncüsü ağzını görmek için
Sonra kararttım dünyayı
Hatırlamak için bütün bunları
Kollarımda sıkarak seni. “
Elimden
geldiği kadarıyla Fransız şairi Jacques Prévert’i sizlere tanıtmaya çalıştım.
Ve yine yazımı şairin “Gelişi Güzel” şiirinden bir bölümle bitirmek istiyorum.
Şiirinden saygıdan büyük ölçüde söz etmektedir ve beşinci satırında şöyle
demektedir:
“Ayakkabıcıya
çizmeden yukarısı yoksa müneccime dürbünden ilerisi, yazara da edebiyattan
ötesi yok.”
Tugay Özdemir
Kaynak:
Vikipedi, Şiirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder